1950’lerden bu yana konum ve ulaşım itibarıyla Ankara’nın merkezi olan Kızılay’a yolunuz mutlaka düşecektir. Semtin kalabalık ve canlı atmosferini fark ederek, Ankara sosyal hayatı için önemini keşfetmeye Güvenpark’ı ve Güven Anıtı’nı görerek başlayabilirsiniz. Ardından kitapçıları, barları ve kafeleriyle özellikle gençlerin bir buluşma noktası olarak tercih ettiği Karanfil, Konur ve Yüksel caddelerini görebilirsiniz.

Başkent Ankara’nın Türkiye’nin diğer şehirlerine göre daha planlı bir yapısı var. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yeni başkentin nasıl bir yerleşimi olacağı üzerine uzun bir süre çalışılmış. Fakat planda olmamasına rağmen, zamanla kentin en önemli semtlerinden biri haline gelen bir alan var: Kavaklıdere. Bir zamanlar bağ evleriyle dolu olan bu semt, o dönem burada bulunan Kavaklıdere Şarap Fabrikası’yla tanınıyor, fabrika ise adını bugün Kuğulu Park olarak bilinen, o dönem Kavaklı Dere’nin aktığı yeşil alandan alıyor.

Atatürk Orman Çiftliği, Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1925’te Ankara’da bir çiftlik olarak kullanılacak bir yeşil alan olması amacıyla kurulmuş. Çiftlik, modern Türkiye’nin tarımını geliştirmek, üretimin niceliği ve niteliğini artırmak ve halkın gıda güvenliğini sağlamak adına Cumhuriyet’in ilk yıllarında büyük önem verilerek kullanılmış.

Ulus, Ankara’nın en kendine has ve eski semtlerinden biri. Galatlardan Roma’ya, Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve nihayet Cumhuriyet dönemine uzanan çok katmanlı bir tarihi var. Ankara Kalesi’ni ve bu rehberde bahsedeceğimiz çoğu müzeyi içinde barındırıyor. Ulus’ta Zafer Anıtı’ndan yola çıkarak gerçekleştireceğiniz yürüyüşlerle, Ankara’nın tarihi dokusuyla tanışabilirsiniz.